“Dijital Çağda Tüketicinin Duyularına Hitap Etmek: Çoklu Duyusal Pazarlama Üzerine Bir Araştırma” adlı çalışmasıyla tanınan Doç. Dr. Duygu Aydın Aslaner, dijital alışverişte son yıllarda ortaya çıkan "Duyuların İnterneti" modeliyle ilgili olarak, "Tüketicilere gerçek bir alışveriş deneyimi sunmak adına, dijital platformlarda beş duyuya hitap eden zengin ve etkileşimli bir ortam oluşturulması gerekiyor" dedi.
Her geçen gün hızla büyüyen dijital alışveriş sektörü, gelişen teknolojiyle birlikte yeni trendleri de beraberinde getiriyor. Son yıllarda ortaya çıkan; görme, işitme, dokunma, koku alma ve tatma gibi duyusal deneyimleri dijital platformlara entegre edilmesini ifade eden "Duyuların interneti" modeli, alışveriş sektörüne yeni soluk getirdi. Konuyla ilgili olarak İstanbul Kent Üniversitesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Dr. Duygu Aydın Aslaner, açıklamalarda bulundu. Aslaner, "Duyuların İnterneti’, görme, işitme, dokunma, koku alma ve tatma gibi duyusal deneyimleri dijital platformlara entegre etmeyi ifade eder. Gelecekte ‘Duyuların İnterneti’ne geçiş, tüketicilere benzersiz bir özgürlük alanı sunacaktır. Bu geçişin özellikle tüketicinin alışveriş deneyiminde algıladığı riskleri azaltma potansiyeli yüksektir. Covid-19 pandemi süreci, dijital alışverişin önemli bir dönemecini oluşturmuştur. Bu dönemecin temelinde, tüketicilerin salgın şartları nedeniyle alışveriş alışkanlıklarını dijital platformlara yönlendirmesi yatmaktadır. Ancak, her tüketicinin bu değişime aynı şekilde uyum sağlamadığı da bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Dönüşümün tam anlamıyla (beş duyuya hitap eden bir şekilde) tasarlanmış bir dijital duyusal deneyimle gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Yani, tüketicilere gerçek bir alışveriş deneyimi sunmak adına, dijital platformlarda beş duyuya hitap eden zengin ve etkileşimli bir ortam oluşturulması gerekiyor. Çoklu dijital duyusal deneyimlerin, tüketicinin zihninde çevrim içi alışverişin oluşturduğu soyutluk algısını ortadan kaldırma potansiyeline sahip olacağı kanısındayım. 21. yüzyılda genç tüketiciler, kendilerine sunulan kısıtlı fırsatlarla sınırlı kalmak istemiyorlar. Yeni nesil tüketiciler, hızla gelişen teknolojileri benimseyen ve deneyimlemekten keyif alan bireyler olarak öne çıkıyor. Çoklu duyusal pazarlamanın tüm yönlerini deneyimlemeye kararlı olan bu grup, sadece dijital ortamda değil, aynı zamanda fiziksel mekanlarda da teknolojiyi kullanarak yenilikçi deneyimler yaşamak istiyor. Markalar da bu değişen taleplere ayak uydurabilmek adına fiziksel ortamlarda da teknolojiyi etkili bir şekilde kullanarak dijital deneyim alanları oluşturma çabasında. Yapılan araştırmalar ve geliştirilen prototipler, bu yönde atılan adımların sektörde nasıl önemli bir etki oluşturabileceğine dair önemli kanıtlar sunuyor. Bu süreç, genç tüketicilerin beklentilerini karşılamak ve onlara daha zengin, farklı deneyimler sunmak adına önemli bir evrimin habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Yapay zeka, metaverse, hologramlar, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, karma gerçeklik ve genişletilmiş gerçeklik gibi teknolojilerle fiziksel bir alışveriş deneyiminin dijital dünyada mümkün olabileceğini ve tüketicinin tüm duyularını etkileyebileceğini düşünüyorum. Bu nedenle, markaların gelişen teknolojileri sıkı bir şekilde takip etmeleri ve bu teknolojileri pazarlama stratejilerine entegre etmeleri büyük bir önem taşıyor" dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.