Memur Sendikaları Konfederasyonu’na (Memur-Sen) bağlı Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, “Kamu görevlisi gibi emeklisi de personel sisteminin bir parçasıdır. Mevcut kadro unvanı üzerinden kamu görevlisine yapılan iyileştirmeler, kamu görevlisi emeklisini de etkilemektedir” dedi.
Memur-Sen bünyesi altında faaliyetlerini sürdüren Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, emekli kamu görevlilerinin yaşadığı sorunları dile getirmek ve kabine toplantısı öncesi emeklilerinin maaş beklentisini kamuoyuna duyurmak amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Memur-Sen Genel Merkezi’nde ‘Onurlu ve insanca bir yaşam emeklilerin de hakkıdır’ başlığıyla düzenlenen toplantıda, kamu görevlilerine yapılan 8 bin 77 lira seyyanen zammın memur emeklilerine de yapılması talep edildi.
Burada konuşan Küçükkösen, mevcut aylıkların ne geçimlerini sürdürecek ve ne de hayatlarını idame ettirecek seviyede olmadığını belirterek “Emekli olabiliriz ama sesimizi meydanlarda yükseltmek için hala genciz, sözümüzün gerekli yerlere ulaşması için hâlâ mücadeleye devam ediyoruz, hakkımız olanı almak ve sendikal hakka kavuşmak için mücadelemizde kararlıyız” diye konuştu.
“Kamu görevlilerinin hakları, kamu görevlisi emeklilerinin de haklarıdır”
Emekli aylıklarında bir adaletsizliğin olduğunu söyleyen Küçükkösen, “Kamu görevlisi gibi emeklisi de personel sisteminin bir parçasıdır. Mevcut kadro unvanı üzerinden kamu görevlisine yapılan iyileştirmeler, kamu görevlisi emeklisini de etkilemektedir. Mevcut kadronun ek göstergesi artarsa, emekli kamu görevlisinin de ek göstergesi artar. Mevcut kadronun taban aylığı artarsa, emekli kamu görevlisinin de taban aylık tutarı artar. Mevcut kadronun aylık, gösterge aylığı, kıdem aylığı artarsa, emekli kamu görevlisinin de bu unsurların artış oranına göre emekli aylıkları artar. Yani, kadro sadece kamu çalışanına verilmiş bir hak ve menfaat değil, aynı zamanda kamu emeklisini de kapsayacak bir haktır” ifadelerine yer verdi.
“Kamu görevlisi emekli olmak istemiyor”
Sıkılaşma politikalarının, mali disiplin hükümlerin ve tasarruf tedbirlerinin en çok emeklilerin üzerinde uygulandığını sözlerine ekleyen Küçükkösen, emekliliğin, hazineye gider ya da devlete maliyet olmadığını yıllarca verilen emeğin sonucunda elde edilmiş bir hak olduğunu ifade etti.
Küçükkösen, “Kamu görevlileri, bugün emekli oldukları takdirde maaşlarının yüzde 50’den fazla düşeceğini bildikleri için yaşına, yaşlılığına, hastalığına, on yılların getirdiği yorgunluğa ve yıpranmışlığa rağmen bırakın emekli olmayı emeklilik hayali bile kuramıyor. Emekliler, ‘Ya emekli aylıklarımız düzeltilsin, Ya da kamu görevine tekrar dönüş hakkı verilsin’ diyor” açıklamasında bulundu.
"Emeklilik, bireyin, çalışanın ve emek verenin adil bir ücret elde etmeyi beklediği en doğal hakkıdır"
Küçükkösen, çalışırken elde edilen ek ödeme, fazla çalışma, tazminat, hatta eş ve çocuk yardımı emeklilik sürecinde kesildiğini ifade ederek, “Emekli olduğunuzda; eşinizle, çocuğunuzla aranızdaki bağ kopuyor mu? Hayır, ama geliriniz bu kopuşu yaşıyor. Sosyal güvenlik ve emeklilik bireyin, çalışanın, emek verenin ve alın teri akıtanın adil bir ücret elde etmeyi beklediği en doğal hakkıdır” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.