Kayseri’de yaşayan Osman Ayan, diorama sanatı ile geçmişte özlenen mekanlara ve anlara 3 boyut kazandırarak ortaya koyduğu eserleri ile zamanda yolculuk yaptırıyor.
Osman Ayan, diorama ile uğraşan arkadaşının isteğini ret etmesi üzerine sanata merakını fark etti. Daha sonra merak ettiği sanatı öğrenmeye başlayan Ayan, 5 yıldır diorama sanatı ile hem nesnelerin içerisine hem de bağımsız bir alan üzerine geçmişte özlenen mekanların ve anların maketlerini yaparak, görenlere zamanda yolculuk yaptırıyor. Türk milletinin özellikle 80’ler ve 90’lardaki anılarına özlem duyduğunu söyleyen Osman Ayan, “Bizim sanatımız diorama sanatıdır. Ülkemizde çok fazla tanınan bir sanat değildir ama güzel bir şekilde ilerliyor. Diorama sanatı bir nesnenin ya da bir anın 3 boyutlu olarak canlandırılması sanatına verilen isimdir. Bu sanata benim merakım 5 yıl önce başladı. Daha doğrusu bu işi yapan bir tane arkadaşımız vardı ve ben ondan bir diorama istedim ama bana yapamayacağını söyledi. Ben de bunun üzerine hırs yaptım. Hırs yapınca da 5 yıldır bu sanatı elime aldım ve hala da devam ediyoruz. Bize geçmişte yaşadıkları evlerin fotoğraflarını gönderen bazı takipçilerimiz oluyor ve biz de o evlerin bire bir aynısını yapmaya çalışıyoruz. Bizim geçmişle ilgili çok güzel anılarımız var Türk milleti olarak. 80’ler 90’lar tamamıyla ilgi alanımıza giriyor. O yüzden 80’ler ve 90’lara biraz daha fazla yoğunluk verdik. Bu şekilde de ilerliyoruz” dedi.
Ayan, kendisine gelen fotoğraflardan yola çıkarak mekanları tasarladığını ve görenlerin de duygulanarak gözyaşlarını tutamadığını söyleyerek, “Tabi ki öncelikle bunları yaparken takip edenlerin tepkisini çok görmek istiyoruz. Hatta dioramalarımızı teslim ettiğimizde bize fotoğraf ve video gönderiyorlar. Çoğu da aldıkları bu diorama karşısında da gözyaşlarını tutamıyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor açıkçası. Biz bu sanata bir şekilde gönül verdik. Tabi ki herkesin de bu sanata bir şekilde gönül vermesini istiyoruz. Bu en başında sabır işi ve bizim de sabra çok ihtiyacımız var. Herkese tavsiyem de bir şekilde yapamıyorlarsa bile en ufak bir sandalye masa yapmaları dahi onlar için çok iyi olacaktır. Umarım bu saat ülkemizde daha güzel yerlere gelir ve herkes tarafından sevilir. Herkese tavsiyem bir şekilde bir ucundan tutsunlar” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.