Türkiye’nin gül üretim merkezleri arasında ilk 4’te olan Mersin’deki seralarda üretim devam ederken, kazancının iyi olması dolayısıyla her geçen gün yayılmaya devam ediyor. Kentin alternatif ürünü olarak başlanılan gül, şu anda kentin birçok noktasında üretilmeye başlandı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesi gerektiğini belirterek, "Biz de örnek olsun diye gül serası yaptık. En az bir 15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl gülden aldık" dedi.
Kesme çiçek ve özellikle gül üretiminde Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Mersin’de üreticiler, her geçen gün çoğalıyor. Özellikle merkez Akdeniz ilçesinde yoğun olarak gül üretimi yapılırken, kazancının iyi olmasından dolayı diğer ilçelerde de üretilmeye başlandı. Geçmiş dönem TÜİK verilerine göre Mersin’de kesme gül üretiminin 372 dekar alanda 15 milyon 810 bin adet olarak gerçekleştiği öğrenildi. Türkiye’de 101 milyon 204 bin adet olan kesme gül üretiminin yüzde 15,6’sını karşılayan Mersin’in ülke genelinde ilk 4’te olduğu belirtildi. Özellikle kış mevsiminde ülkedeki üretimin yüzde 30’unu karşılayan Mersin’de, bir gülün tanesi 15 TL’den satılırken, özel günlerde bu fiyat değişebiliyor.
"15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl gülden aldık"
Kendisi de alternatif olarak gül üretmeye başlayan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, gülün kentte artık alternatif ürün olmaktan çıkmaya başladığını söyledi. Mersin’in bir narenciye kenti olduğunu belirten Yılmaz, "Artık son yıllarda narenciyelerimiz yeteri kadar pazar bulamamaya başladı. Yani örnek verecek olursak limon şu an dalında kaldı. Mandalina, portakal yeteri kadar para etmiyor. Çünkü üretim fazlamız var. Biz de diyoruz ki öncelikle küçük arazilerde, küçük aile işletmeleri dediğimiz türdeki çiftçilerimizin artık alternatif üretime geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz de örnek olsun diye önce kendimiz arazimize gül serası yaptık. Geçen yıl ekim ayında diktik biz bu gül serasını. Yani en az bir 15-20 dönüm narenciyeden alacağımız parayı diktiğimiz yıl aldık. Bu harika bir gelişme. O yüzden diyoruz ki küçük alanlarda işçiliğinin kendimizin yapabileceği ki kesme gül yetiştiriciliği işçiliği fazla isteyen bir ürün. Yani bu seranın içerisinden bir kişi çıkmayacak, sürekli ufak tefek işleriyle ilgilenecek. Ama olsun aile işletmeleri diyoruz ya yani evimizin yanında kendimiz her gün içerisine girip birkaç saat çalışabileceğimiz bir ortam var. Böyle olan çiftçilerimize de yönlendirme amaçlı burayı bir örnek olarak sürekli gösteriyoruz, sürekli tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
"Gül serinde daha çok verimli oluyor"
Gülün yaylalarda daha iyi yetiştiğini vurgulayan Yılmaz, "Yani bu gül daha serin daha yüksek rakımlı yerlerimizde daha çok verimli oluyor. O yüzden biz çiftçilerimize alternatif ürün olarak, yani emeğinin karşılığını ekonomik yönde alabileceği ürünlere yönlendirmeye çalışıyoruz. Benim yanımda oğlum var o yapıyor. O tek başına buranın işçiliğini hemen hemen tek başına yapabiliyor. Yoğun gül kesimi başladığında tabi o zaman kendisine eleman ayarlıyor. Yani kazancı çok yüksek bir ürün. Bunu özellikle çiftçilerime, küçük aile işletmelerine öneriyoruz. Üretici, çiftçi emeğinin karşılığını almak zorunda. Alamazsa haliyle üretimden vazgeçecek. Mersin’de tabi elimizde bir resmi veri yok ama Türkiye’de kesme gülde İzmir’den sonra ikinci sıradayız. Tabi alanlar her geçen gün çoğalıyor. Dediğimiz gibi örtü altı gül üretiminde müthiş bir pazar, kazanç var. Zaten bu gibi ürünlerde üretim ne kadar artarsa pazar da o kadar daha da rahatlıyor. Yani pazar oluşuyor kendiliğinden. Hiç pazar sorunumuz yok. Zaman zaman para etmediği ya da düşük satıldığı zamanlar oluyor ama genelde iyi kazancı var. Burada 8 ay boyunca gül kesebiliyoruz. Ancak yazın en sıcak dönemlerinde dinlenmeye bırakıyoruz. Bir 4 ay kesim yapmıyoruz" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.