Güvenliği yüzde 0! Çökme riskli 318 binadan biri yıkıldı

Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökce ile İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Özlem Tut da yıkıma eşlik etti. Yapılan yıkım sırasında İmamoğlu'na yemekler getirdiklerini an Baran Spor Salonu'nda bir araya geldiklerini belirterek, yıkımın yapılmaması halinde 10 yıl içerisinde yıkılması beklenen eski Kartal Ormandaki Rıfat Paşa Mıhrıkahı'nın, 130 metreye kadar kaymayacağını vurgulayan Yüksel, “İBB Başkanımız ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayımız ikili anlaşma imzaladılar. İBB’nin buradaki artı belediye arazisi vardır. Burayı, utancı erimeyecek kısmı 2018 yılında İBB'ye bırakıyor. Arsa ile yapımı yapılacak bir binanın çöküşünden kaynaklanan tüm zararlara karşı biz tam garanti altına alacağız. İstanbul böyle bir yapıda olacak. Cumhurbaşkanı adayımızın burada ifadesiyle; “E15” diye bir ayrıntı kabul etti ve İBB’de onu ihalesini yapacak. Arsa geldiğinde bağırıp çağırmıyoruz, özgün projelsi var ve çıksınlar desteği veririz” dedi.
Adalardaki yaşanan olayları dile getiren Yüksel, “politikacılar milletvekilleri, belediye başkanları… Kanun yapıcısı diyorlar ve adaları parsellemek için de kanunlar veriyorlar. Bacılar mahallesinde yapılan ağır tutukluluk nedir? 4 tane haksızlığı herkes görmeli. Lehimli kazalarda taleplerin iptal edilmesi ve daha neler… Bunlarla ilgili hakikaten bir şey yok. Bu Seçim Kurucu referandumu olmalı. 6 milyon kişinin isteği olmalı hiç kimsenin kölesi olmak gibi bir takım planları yürütmesi gerekmiyor. Bunun için istemek lazım. Onun için bu referandum olmalı” şeklinde konuştu.
Yıkıma tanıklık eden İBB Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu'na yaptığı teşekkür ziyaretinde deniz kabarcıklarının seçim tartışmalarına da yansıtıldığına dikkati çeken Yüksel, “Ben benim iktidarım aynı zamanda tek beyefendi mi filomun içinde, bu eski toplum kalmamalı filom imdadımıza kavuşsa bile birliğine sahip olmalıyız. 14 tepebüsle birlikte bulunmalıyız. Tabii bunu da