İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutlayarak, "Kuzey Kıbrıs’ın Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olmasını elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak son teşkilat zirvesine davet edilemeyişini de dikkatle takip ediyor, sürecin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Çünkü bugün Türk dünyası olarak Kuzey Kıbrıs Türklüğüne sahip çıkma vaktidir" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ilan edilişinin 40’ıncı yıl dönümünü kutlayarak başlayan Akşener, “Bugün bölgemizde yaşanan gelişmeleri dikkate aldığımızda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığının ve bağımsızlığının nasıl da stratejik bir öneme sahip olduğunu bir kere daha görüyoruz. Doğu Akdeniz’de, Kafkasya’da, Orta Doğu’da ve hatta Kuzey Afrika’da olup bitenleri çok iyi okumak, çok iyi anlamak durumundayız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizim için sadece kardeş ülkemiz değil, aynı zamanda Türk dünyasının güney ucundaki yıldızıdır. Lefkoşa da büyük Türk coğrafyasının güneydeki başkentidir. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız ve erkin bir devlet olarak yaşaması için en başta Türk dünyasının süreci samimiyetle sahiplenmesi gerekiyor. Bu kapsamda Kuzey Kıbrıs’ın Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olmasını elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak son teşkilat zirvesine davet edilemeyişini de dikkatle takip ediyor, sürecin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Çünkü bugün Türk dünyası olarak Kuzey Kıbrıs Türklüğüne sahip çıkma vaktidir. Bu birlikteliği dünyaya gösterdiğimiz takdirde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması yolunda ciddi bir atılmış olacaktır” ifadelerini kullandı.
"Yargıda yetki" tartışmaları
Yargıdaki yetki tartışmasına da değinen Akşener, “AK Parti iktidarının neden olduğu krizler silsilesinden son olarak anayasa ve hukuk düzeninin de payını aldığını görüyoruz. Zaten uzun bir zamandır hakkın ve hukukun üstünlüğü yerine güçlünün üstünlüğüne dayanan bir anlayışla çok tehlikeli bir yere doğru gidiyorduk. Biliyorsunuz önce ‘Bu sistem, elimi kolumu bağlıyor’ dendi, sistem değiştirildi. Kuvvetler ayrılığı yerle bir edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin vasıfları teker teker çökertildi. Devlet geleneklerimiz harap edildi. Bugün geldiğimiz noktada ise iktidarın gözü hukuka dikildi. Biliyorsunuz Erdoğan uzunca bir zamandır hukuktan şikâyetçi. Hatırlarsınız Gezi Parkı davasında parka inşaat yapılmasını reddeden Koruma Kurulu’na başbakan sıfatıyla ‘Reddi reddederiz’ diyerek karşı çıkan kendisiydi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymuyor, saygı da duymuyorum’ diyen de kendisiydi. Twitter’a getirilen erişim engelinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini söyleyen Anayasa Mahkemesi kararına ‘Gayri milli karar’ diyerek karşı çıkanlar da yine Erdoğan ve yol arkadaşlarıydı” diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.