Adeta kadınların akınına uğrayan Souvenir Expo Türkiye Turistik Hediyelik ve Hatıra Eşya Fuarını binlerce kişi ziyaret etti. Fuarda özel olarak tasarladığı takıları görücüye çıkaran Lale Bektaşoğlu, doğal ve sahte taş arasındaki ince çizgi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Müşterilerin dolandırılmaması için önemli bilgiler veren Bektaşoğlu, değerli taşların daha ağır ve soğuk olduğunu, rengi ve parlaklığının sönmediğini söyledi.
Türkiye’de bu yıl üçüncüsü düzenlenen fuarda onlarca yerli ve yabancı firma ürünlerini ziyaretçilere sunuyor. Fuarda katılımcıların en merak ettiği konuların başında ise değerli taş ile sahtesini bir birinden ayırma yöntemleri. Fuarda kendi tasarladığı ürünleri görücüye çıkaran Stone Therapy markasının sahibi Lale Bektaşoğlu, taşları ayırt etmenin pratik yönetimi anlattı. Pirinç üzeri altın kaplamalı doğal taşlar kullandıklarını söyleyen Bektaşoğlu, sahte ve doğal taşların nasıl ayırt edilebileceğinin tüyolarını verdi.
"Değerli taş ağır ve soğuktur"
Taşların ağırlığı olduğunu söyleyen Lale Bektaşoğlu, "Elimizde tuttuğumuzda çok hafif olmaması gerekir, biraz soğuktur. Tabii ki çok fazla taş çeşidi var. Hepsinin farklı renk ve görünümleri var. Biraz içine girdiğinizde fark edilebilir. Taşın değerli olup olmadığından çok emin olmak istiyorlarsa, akıllı telefonlarda bazı doğal taş uygulamaları var. Uygulamadan taşın ‘Doğal mı, hangi taş, sahte mi?’ olduğuna bakabilirler. Zaten takıyı kullanırken taşın rengi ve parlaklığı gidiyor mu? diye de tecrübe ederek karar verebilirler. Müşteriler güvenilir yerlerden alışveriş yapmaları gerekiyor. Her yerden alışveriş yapmamalılar" diye konuştu.
"Pirinç üzeri altın kaplama materyaller kullanıyoruz"
Denizden çıkarılan taşlar hakkında konuşan Lale Bektaşoğlu, "Doğal taş kullanıyoruz. Pirinç üzeri altın kaplama materyaller kullanıyoruz. En güzel, şık, kaliteli ürünleri özenle bulup seçiyoruz. Sonra içimizden, zihnimizden, yüreğimizden nasıl gelirse onları tasarlayıp, ilgililere sunuyoruz” dedi.
Taşlar şifa verir mi?
Taşların şifa verip vermediğine ilişkin de konuşan Bektaşoğlu, "Eğer kişiler herhangi bir taşın şifalı olduğuna inanıyorlarsa biz o insanların inançlarına müdahale edemeyiz. Fakat aynı şekilde biyomedikal tıbbın yerine geçecek herhangi bir bilgiyi de onlara veremeyiz. Yani bu taşı aldığınızda sizin şu hastalığınız iyileştirecek ya da bu rahatsızlığınıza iyi gelecek gibi bir şey söylememeliyiz. Çünkü bu biyomadikal tıbbın yerine geçmek ve aslında bu alanı kötüye kullanmak oluyor. Taşlar şifa yöntemi olarak kullanılmıştır, kullanılmaya da devam ediyor. Fakat bu bir bütünün bir parçasıdır yani tek başına bir bütün olmasını bekleyemeyiz" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.