Kadınlarda sık görülen meme ağrısının meme kanseri endişesine yol açabildiğini, ancak meme ağrısıyla meme kanseri arasında doğrudan bir ilişki olmadığını ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, meme ağrısından ziyade memede kitleye odaklanılması gerektiğine dikkat çekti.
Meme dokusundaki hücrelerin anormal bir şekilde büyüyüp çoğalması sonucu ortaya çıkan bir kanser türü olan meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığı biliniyor. Kadınların öncelikle kendi kendilerini muayene etmelerinin öneminden bahseden Medicana Konya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, meme başında, şeklinde ya da cilt dokusunda herhangi bir değişiklik olursa, hemen bir hekime başvurulması gerektiğini vurguladı.
"Meme tümörleri meme kitleleri olarak başlar"
Kadınlarda en çok ölüme neden olan kanser türünün meme kanseri olduğunu, bu sebepten dolayı kadınlarda meme ağrısının anksiyeteye sebep olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Meme ağrısından dolayı meme kanseri olduğunu düşünüp panik içinde gelen hasta çok olur. Meme tümörleri meme kitleleri olarak başlar ve genellikle ağrısız olarak seyreder. Ağrının olmaması tanının gecikmesine neden olur. Çünkü hasta tarafından elle muayenede kitle fark edilse bile ağrının olmaması hastanın hekime müracaatını geciktirebilir. Ağrıdan çok kitlenin fark edilmesi daha önemlidir” dedi.
Kadınların yaklaşık yüzde 50‘sinin meme ağrısından dolayı yakındığını söyleyen Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Meme ağrısı, kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteron hormonlarından kaynaklanabilir. Regl döneminden 3-4 gün önce meme ağrıları fizyolojik kabul edilir. Meme ağrılarının büyük çoğunluğu (yaklaşık yüzde 70) hormonal dalgalanmaya bağlıdır. Regl döneminden sonra sıklıkla geçer. Kalan ağrıların yüzde 30’luk kısmı ise bu hormonal döngü ile ilişkisiz olup, başka nedenlere (meme kitleleri, inflamasyon vb.) bağlıdır. Meme ağrıları ile meme tümörleri arasında net bir ilişki olmadığı bilinmektedir. Rutin kontrollerin ihmal edilmemesi de ağrıdan daha çok önemsenmelidir” şeklinde konuştu.
"Her kitle kanser demek değildir"
Kendi kendine meme muayenesinin, meme kanserinin erken dönemde tespit edilmesinde önemli rol oynadığını, regl dönemi bittikten 1 hafta sonra, ayda 1 kez meme kontrolü yapılmasını öneren Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, menopoza girmiş hastaların ise ayın hep aynı gününde, ayda 1 kez meme kontrolü yapmalarını tavsiye etti. Aile öyküsünde meme kanseri bulunmayan kadınların 25 yaşından itibaren kendi kendine meme kontrolünü yapmasının gerekliliğine dikkati çeken Doç. Dr. Ahmet Okuş, bu sayede kadınlarda meme kanseri farkındalığının artacağını söyledi. Her kitlenin kanser olmadığını açıklayan Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Meme ağrısı ile meme kanseri arasında net bir ilişki yoktur. Kadınlık hormonlarına bağlı regl dönemi öncesi memede bir miktar ödem olur. Bundan dolayı meme kontrolleri regl dönemi bittikten sonra yapılmalıdır. Çünkü bu dönemde memenin hormonlara bağlı ödemi çözülmüş olur. Her gün meme kontrol edilirse, bu sefer de normal meme dokuları kocaman bir kitle varmış şeklinde algılanabilir. Ancak memede ağrıdan daha önemlisi memede oluşabilecek tümörlerin ve kitlelerin tarama ile çok küçükken tespit edilmesidir” diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.