Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığına bağlı Şehir Tiyatrosu, ‘Ben Mimar Sinan’ oyunuyla Tarsus İstemihan Talay Ortaokulu öğrencileriyle buluştu.
İstemihan Talay Ortaokulu ile birlikte ‘Ben Mimar Sinan’ oyununu 30. kez sahneleyen ekip, Mersin’in ve Türkiye’nin her yanında çocukların Mimar Sinan’ı tanıması ve örnek alması için çalışmalarını sürdürüyor.
Oyunun Mimar Sinan’ın 3 büyük eserini konu aldığını belirten Şehir Tiyatrosu oyuncusu Mahir Okdemir, “Bu oyunda Mimar Sinan’ı sahnede canlandırarak, çocukların Mimar Sinan’dan feyz almalarını, onun bir tarihi kişilik olarak örnek olmasını sağlamak amacıyla buradayız” dedi. Başladığı günden itibaren 30 kez sahneye çıktığını kaydeden Okdemir, “30 oyun çok güzel geçti. Çocuklar özellikle çok ilgililerdi. Öğretmenlerden de çok güzel geri dönüş aldım. Özellikle bize teşekkür ettiler, böyle bir tarihi karakteri canlandırdığımız için. Burada sahne arkasında onlarca arkadaşımız var, kocaman bir ekip işi bu. Tek başına sahnede ben olsam bile onların yardımları olmadan bu oyun sahnelenemezdi” şeklinde konuştu.
“Türkçe konuşulan her yerde seyirciye ulaşmalı”
Oyunun Türkiye’nin her yanında oynanmasını dilediğini belirten Okdemir, “Hatta Türkçe konuşan bütün ulusların da izleyebileceği kadar seyirciye ulaşmasını isterim. Sadece Mersin’deki çocuklar değil bence tüm Türkiye’deki çocuklar Mimar Sinan’ın nasıl bir tarihi karakter olduğunu öğrenmeli, ondan örnek almalı, feyz almalı” diye konuştu.
Mimar Sinan’ı canlandırmaktan büyük bir gurur ve onur duyduğunu belirten Okdemir, “Yaşadığı o süreci sahnede canlandırmak ki, sadece 45 dakikaya sığdırıyoruz bunu. 98 yıllık yaşamdan bahsediyorsak eğer sadece 45 dakika hiçbir şey. Ama yaptığı eserler zaten ortada, biz de elimizden geldiğince onun ruhunu yaşayarak çocuklarla buluşturmaya, kaynaştırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çocuklar Mimar Sinan’ı feyz alsın”
Çocuklara tavsiyelerde bulunan Okdemir, “Sadece bir tarihi karakter olarak bakmasalar, yaptıklarının bugünlere kadar geldiklerini görseler bence çok önemli olur. Bundan 500 yıl önce yaptığı bir cami, onca depreme, sarsıntıya, talihsizliğe ve hava şartlarına rağmen hala dimdik, sapasağlam. 500 yıl sonra bile halkın hizmetinde. Buradan bile örnek alabilir çocuklar. Yarın mühendis olduklarında onlar da 500 yıl sonraya taşınabilecek binalar ve eserler yapabilirler. Yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketinden sonra sanırım hepimizin ihtiyacı olan budur” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.