Konya’nın Beyşehir ilçesinde üniversiteli öğrenciler, düzenledikleri “Hayata Pedal Çevir” projesi çerçevesinde pedallaya pedallaya Türkiye’de bulunan göllerdeki su kuraklığına dikkat çekti.
Özyeğin Üniversitesi Bisiklet Kulübü Üyesi öğrencileri, “6 gün 7 göl” ve “Pedellaya Pedallaya Göl Olur” sloganlarıyla birlikte bisikletleriyle pedallama hedefini Beyşehir Gölü kıyısında düzenlenen bisiklet etkinliği ile tamamladı. Üniversiteli öğrenciler Karaburun plajından başlayan ve ilçe merkezindeki şehir turundan sonra Vuslat Parkı’nda sona eren 20 kilometre boyunca pedal çevirerek Beyşehir Gölü’nün de aralarında yer aldığı Göller Yöresindeki sulak alanlardaki su kuraklığına dikkat çekti.
Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği’nin ev sahipliği yaptığı etkinliğin tamamlanmasının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Özyeğin Üniversitesi Bisiklet Kulübü Başkanı Arif Çakır, Türkiye’deki göl ve barajlardaki su kuraklığına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için başlattıkları “Hayata Pedal Çevir” projesini Beyşehir’deki son bisiklet turu etkinliği ile tamamladıklarını söyledi. Bisikletin çevreci bir ulaşım aracı olmasından dolayı bisikletle pedal çevirerek bu etkinliği düzenlemeye karar verdiklerini anlatan Çakır, öncelikle İstanbul’un suyu etkinliği ile bu konuda mesaiye başladıklarını aktararak, “İstanbul’un su kaynakları olan barajlara pedal çevirdik ve barajların durumuyla ilgili bilgi aldık. Projenin ikinci aşamasında artık Türkiye’deki su kuraklığına odaklanmak için ‘Pedallaya Pedallaya Göl Olur’ dedik ve Anadolu’ya, Göller Yöresine geldik. Burada sırasıyla Akgöl, Acıgöl, Salda Gölü, Yarışlı Gölü, Burdur Gölü, Eğirdir Gölü ve Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’ne geldik” dedi.
Beyşehir’e geldiklerinde bölgedeki insanların, köylerdeki yerli halkın göle dair hikayelerini de dinlediklerini belirten Çakır, 30-40 yıl önce göllerdeki balık ve kuş çeşitliliğini ve günümüzdeki değişimi dinlediklerini aktararak, “Bunlarla ilgili yetkililerin neler yaptıklarını da dinledik ve biz bu konuda hem İstanbul’da üniversite öğrencileri arasında hem de toplumda bir şuur oluşturmak hedefindeyiz. Bu etkinliğimizi bir belgesel film haline getirmeyi de hedefliyoruz. 6’ıncı günde Beyşehir Gölü kenarındayız ve buradaki organizasyonumuzu Beyşehir, Kültür, Turizm ve Doğa Derneği organize ettik. Çok teşekkür ediyorum. Beyşehir Gölü’ndeki rotamızı da Beyşehir merkezde tamamlamış olduk” ifadelerine kullandı.
"Göller üzerinde kuraklığın etkilerini görmek için Beyşehir’e geldik"
Bisiklet Kulübü organizasyon ekibinden öğrenci Arzu Nalbant ise, yaklaşık bir yıldır çalıştıkları bir projeyi Beyşehir’de tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Göller üzerinde kuraklığın etkilerini görmek için Beyşehir’e de geldiklerini anlatan Nalbant, “Bisikletin toplumdaki herhangi bir sorunda dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için çok iyi bir araç olduğunu düşünüyoruz. Kendi özellikleriyle hem çevreci bir ulaşım aracı olması hem de insan sağlığı için önemli olması sebebiyle faydalı olduğunu düşündüğümüz için onu bir araç olarak kullandık. Bizim aslında yapmak istediğimiz hem buradaki sorunu İstanbul’a götürmek hem de İstanbul’dan gelerek buradaki sorunun büyüklüğünü, buraya da göstermiş olmaktı. Umarım, başarılı olmuşuzdur. Çok güzel hikayeler dinledik. Bizi ağırlayan herkese ilk günden itibaren çok teşekkür etmek istiyoruz. Akabinde bir etkinlik var üniversitemizde. Bir su galası düzenleyeceğiz ve bu etkinlikte akademisyenleri ve bisikletçileri ağırlayacağız. Hem burada yaptığımız gözlemleri orada konuşacağız hem de akademik anlamda nasıl çözüm üretebiliriz konuşacağız. Aynı zamanda Metin Çavuş hocamız hem yolun hikayesi, hem suyun hikayesini bir filme çekiyor. Onun gösterimi de orada yapılacak bu şekilde su farkındalığı etkinliğimizi tamamlamış olacağız” diye konuştu.
Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi ve İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Metin Çavuş ise, üniversitede bisiklet kulübünün gerçekleştirdiği proje çerçevesinde 12 öğrenci ile 6 gün boyunca 7 göl arasında bisikletle pedal çevrildiğini anlatarak, “Bu süreci de belgeliyorum. Ben aynı zamanda belgeselciyim, belgesel film çekiyorum. Ve benim için de önemli bir deneyim oldu, öğrencilerimizi bizim belgelememiz yanında buradaki sorunu da deneyimlemiş oldum. Ben de pek çok yerli halkla ve yöneticilerle görüştüm. Sonunda bu film ortaya çıktığında, insanlara ulaştığında bence çok değerli bir üretim olur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı da, bu projeye dernek olarak da destek verdiklerini anlatarak, “Proje bize geldiğinde biz de heyecan duyduk. Proje çok hoşumuza gitti ve biz de destek vermeye çalıştık. Beyşehir Belediyesi olarak konaklama ve tüm ihtiyaçlarını misafir katılımcılarımızın sağladı. Bu etkinliğe bizim dernek üyelerimizden de katılım oldu. Üniversiteden öğrencilerle birlikte yaklaşık 36 kişi bu etkinliğe katıldı” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.