Popüler sanatçılara inat 5 bin yıllık âşıklık geleneğini yaşatmaya çalışıyorlar

Günümüzde unutulmaya yüz tutan 5 bin yıl öncesine dayanan âşıklık geleneğini yaşatmak için halk ozanları bir araya geldi ve Erzincan'da muhteşem bir müzik şöleni sundu. Gümüşhaneli, Erzurumlu ve Erzincanlı halk ozanları, Millet Bahçesi'nde buluştu ve bu özel geleneği canlandırdılar.

Âşık Yaşar Demiroğlu, Âşık Zakir Tekgül, Ozan Baki Çetin ve Âşık Şahin Turgutoğlu gibi özverili sanatçılar, Erzincanlılara muazzam bir müzik ziyafeti sundu. Âşıklık geleneğinin popüler kültürün gölgesinde kalmış olabileceğini kabul etmelerine rağmen, bu eşsiz geleneğin hiçbir zaman ölmeyeceğine inanıyorlar.

Âşık Yaşar Demiroğlu, "Bu sanata gönül vermiş insanlar olarak, âşıklık geleneğini yaşatmaya ve toplumlara tanıtmaya devam edeceğiz. Bugün hepimiz farklı yerlerden Erzincan'a geldik. Âşıklık geleneğini Türkiye'nin dört bir yanında yaşatma çabası içindeyiz." dedi.

Âşık Zakir Tekgül ise "Popüler müzikler öne çıksa da bizi seven bir kitle var. Âşıklık geleneğine gönül vermiş insanlar. Bizi görenler, 'Bize bir Sümmani babadan bir türkü söyler misin?' diye soruyorlar. 150 yıl geçmiş, Sümmani baba hala türküleriyle anılıyor. Biz elimizden geldiği kadar âşıklık geleneğini yaşatmaya ve tanıtmaya devam edeceğiz. Popüler müzik bir rüzgar gibidir, gelir geçer, ama bu geleneğin izleri kalıcıdır." şeklinde konuştu.

Ozan Baki Çetin, "Âşıklık geleneği 5 bin yıllık bir mirası temsil ediyor. Günümüzde dizilerde ve popüler sanatçıların türkülerinde de eski eserlere yer veriliyor. Gönül dağı Neşet Ertaş'ın türküleriyle can buluyor. Bu sanat asla ölmez, çünkü günümüz sanatçılarının seslendirdiği türkülerin büyük bir kısmı halk ozanlarının eserleridir." şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Âşık Şahin Turgutoğlu da "Âşıklık geleneği altın yere düşse de paslanmaz, adeta Dede Korkut'tan bu yana gelen 5 bin yıllık bir sanattır. Asla ve asla kaybolmaz. Umarız insanlar daha fazla âşıklık geleneğine değer verirler." dedi.

Bu özel etkinlik, âşıklık geleneğinin unutulmaya yüz tutmuş bir hazinesini canlı tutmaya yönelik büyük bir adımdır ve bu sanatçılar, bu eşsiz geleneği gelecek nesillere aktarmak için özveriyle çalışmaya devam edeceklerdir.