Kadir ÖZEN/İZMİR, (DHA)-DOKUZ Eylül Üniversitesi'nce (DEÜ) yürütülen çalışmada ilk kez kullanılan optik uyarımlı lüminesans (OSL) yöntemi ile Manisa Fayı'nda gerçekleşen depremler tarihlendirildi. DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Çalışmaya göre; tarihsel dönemde Batı Anadolu'daki en büyük depremlerden biri olarak kabul edilen milattan sonra 17 depreminin, Manisa Fayı'ndan kaynaklandığı anlaşıldı. Manisa ve çevresinde ciddi yıkımlara neden olan son depremin ise 1845 yılında Manisa Fayı üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu da fayın, 178 yıldan beri stres biriktirdiği anlamına geliyor" dedi.
Manisa Fayı, doğuda kırsal Gürle Mahallesi'nden başlayarak, il merkezinden geçip Turgutlu ilçesine kadar uzanıyor. Spil Dağı ile Manisa Ovası'nın sınırını oluşturan bu fay, 45 kilometre uzunluğunda yer alıyor. 1500 civarında yapı stoku, doğrudan Manisa Fay hattı üzerinde yer alırken; 7 büyüklüğünde deprem üretebiliyor. DEÜ Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında desteklenen çalışma ile Manisa Fayı'nda inceleme yapıldı. Proje yürütücüsü DEÜ'den Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Softa, Ankara Üniversitesi'nden Doç. Dr. Eren Şahiner, DEÜ DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kansas State Üniversitesi'nden Prof. Dr. Joel Spencer, DEÜ Doç. Dr. Mehmet Utku ve DEÜ teknik eleman Fatih Büyüktopçu, araştırma gerçekleştirdi. İncelemede, fay üzerinde milattan sonra 17, 926, 1595 ve 1845 yıllarındaki depremlere ait izler saptandı. Çalışma sonuçları, TÜBİTAK-Türkiye Yer Bilimleri Dergisi'nde kamuoyu ile paylaşıldı.
'MANİSA FAYI ÜZERİNDE İLK KEZ DENENMİŞ OLDU'
Konuya ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Türkiye'de ilk kez fay düzlemi optik uyarımlı lüminesans (OSL) yöntemi ile örneklenerek, Manisa Fayı'nın, eski deprem izleri tarihlendirildi. Bu yöntem eski deprem izlerinin belirlenmesine dayanan, paleosismolojik (eski deprem izlerinin araştırılması) çalışmalarda bir devrim olarak değerlendirilebilir. Fay düzleminin deprem sırasındaki günlenme zamanının bulunması esasına dayanan bu yöntem, Manisa Fayı üzerinde ilk kez denenmiş oldu" dedi.
'BULUNAN VERİLER TARİHSEL DEPREMLER İLE KARŞILAŞTIRILIR'
Söz konusu yönteme ilişkin Prof. Dr. Sözbilir, "Bu yöntemde fay düzlemi üzerinde kayma uzanımına paralel ve fay düzlemine dik olacak şekilde portatif makine ile 20 santimetreye varan karotlar alınır. Bu karotlar özel donanımlı laboratuvarlarda birtakım fiziksel ve kimyasal işlemlere tabii tutularak analize hazırlanır. Hazırlanan örnekler, pellet haline getirilir. Ve OSL laboratuvarlarında örnek içindeki kuvars/kalsit gibi minerallerin günlenme yaşı- fay düzleminin güneşi gördüğü zamanı tarihlenmeye çalışılır. Bulunan veriler tarihsel depremler ile karşılaştırılır. Böylece incelenen fayın hangi depremlerden sorumlu olduğu, fayın deprem tekrarlama periyodu ve fayın kaynaklık ettiği son deprem bulunabilir. Böylece fayın yakın gelecekte kırılıp kırılmayacağı konusunda tahminde bulunulabilir."
'FAY 178 YILDAN BERİ STRES BİRİKTİRİYOR'
Çalışma sonuçlarını paylaşan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Çalışmaya göre; tarihsel dönemde Batı Anadolu'daki en büyük depremlerden biri olarak kabul edilen milattan sonra 17 depreminin, Manisa Fayı'ndan kaynaklandığı anlaşıldı. Manisa ve çevresinde ciddi yıkımlara neden olan son depremin ise 1845 yılında Manisa Fayı üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu da fayın, 178 yıldan beri stres biriktirdiği anlamına geliyor. Bu sonuca göre; Manisa Fayı'nın yeniden kırılması için belirli bir zaman gerekecek. Bu zaman dilimi içinde Manisa il merkezinin depreme hazırlanabileceği değerlendirilmektedir" diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.