Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanserin sadece tıbbi olarak değil ekonomik olarak da bir hastalık olduğunu ifade ederek, “Yıllık kanserin dünyaya maliyeti 16 trilyon dolar. Dolayısıyla bir taraftan kanser yılda 10 milyon canı alırken, ekonomiye de büyük bir yük getiriyor” dedi.
Türkiye’nin en eski ve en köklü kanser sivil örgütü olan ve dünyanın da en kıdemli kanser örgütleri arasında yer alan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla farkındalık oluşturmak amaçlı derneğin genel merkezinde basın toplantısı düzenlendi. Dernek Genel Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk ve Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Burça Aydın, gerçekleşen toplantıda kansere ilişkin verilerin ve hastalığa karşı alınabilecek önlemleri anlattı.
Kısa ve orta vadede alınacak önlemler 4 milyon yaşamı kurtarabilir
Genel Başkan Kutluk, dünyada her yıl yaklaşık olarak 20 milyon kişinin kanser olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kutluk, 20 milyon hastadan 10 milyon kişinin ise kanserden dolayı hayatını kaybettiğini sözlerine ekleyerek, “Bu sayıdan Türkiye’ye düşen rakam erişkin kanserleri için 230 binden fazla. Şimdi biz 10 milyon ölüm olunca hep şöyle bir seslenişimiz var, 10 milyon nedenimiz var. Çünkü kısa orta vadede alınabilecek tedbirlerle bu ölümlerin yaklaşık 4 milyon kadarının önlenebileceğini biliyoruz. Önemli olan dünyadaki devletlerin sivil toplumunu veya tüm paydaşların bu aksiyonları gösterip önlenebilir olan kısa ve orta vadedekileri önleyebilecek olması” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kutluk, kanserin dünyaya yıllık maliyetinin 16 trilyon Amerikan doları olduğunu dile getirerek, “Güvenilir bir rakam, Dünya Kanser Kontrol Örgütünün sunduğu rakam, bize kanserin dünyaya yıllık maliyeti 16 trilyon dolar. Dolayısıyla bir taraftan kanser yılda 10 milyon canı alırken, ekonomiye böyle büyük bir yük getiriyor” dedi.
“Kanser sadece tıbbi bazda bir hastalık değil, aynı zamanda ekonomik olarak da bir hastalık”
Prof. Dr. Kutluk, kanserin önlenmesi çerçevesinde yapılacak yatırımın devletlere ekonomik olarak da yarar sağlayacağını kaydetti. Kutluk, kanserin önlenmesi konusunda 11.4 milyar Amerikan doları yatırım yapıldığı taktirde devletlerin 100 milyar Amerikan doları kar edeceğini sözlerine ekleyerek, “Bu kar amacıyla yapılan bir şey değil, insanları kurtarmak amacıyla yapılan bir şey. Birçok insanı kurtarırken de aslında ekonomiye de böyle bir katkı sağlıyorsunuz. Dolayısıyla insanların yaşamına her şekilde dokunuyorsunuz. Yani kanser sadece tıbbi bazda bir hastalık değil, aynı zamanda ekonomik olarak bir hastalık” şeklinde konuştu.
İstanbul ve Ankara’daki bazı yapılar, kampanya renkleriyle ışıklandırılacak
Prof. Dr. Kutluk dünyada kampanya renklerinin ‘turuncu ve mavi’ olarak belirlendiğini belirterek, “Dünyanın farklı yerlerinde kampanya renkleri olan turuncu ve mavi renklerle dünya ışıklandırılıyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin örneğin ABD’de Niagara Şelalesi ışıklandırılmış, New York’un en yüksek binası ışıklandırılmış oluyor. Türkiye’de biz Ankara’da Atakule’de, İstanbul’da da Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim Köprülerini turuncu ve mavi renkle ışıklandırarak, bir taraftan halkımız için kanserdeki farkındalığın altını çizmek için, diğer taraftan da araştırıcılara ve devlete görevlerini hatırlatıyoruz” dedi.
“Kanser hastalarının yüzde 70’i düşük gelirli ülkelerde yaşamasına rağmen, kaynakların yüzde yetmişinden fazlası üst gelir kategorisindeki ülkelerde harcanıyor”
Prof. Dr. Kutluk kanser tedavisinde dünya genelinde eşitsizlik olduğunu dile getirdi. Kanser tedavisinde dünyadaki en büyük sorunlardan birisinin de insanlar arasındaki eşitsizlik olduğuna dikkat çeken Kutluk, “Eşitsizlik, zengin fakir demeden, ülkelerin nasıl yönetildiğine bakılmaksızın eşitsizlik sorunu oluşturuyor. En zengin ülkeye bile gittiğiniz zaman, insanların sağlık hizmetine erişimi fark oluşturabiliyor. ABD’ye gittiğiniz zaman siyahla beyazın sağlık hizmetine erişebilme, tanı ve tedaviden yararlanması farklı olabiliyor. Kanser hastalarının yüzde yetmişinden fazlası düşük gelirli ülkelerde yaşadığı halde kanserle ilgili kaynakların yüzde yetmişinden fazlası üst gelir kategorisindeki ülkelerde harcanıyor. Dünyanın eşitsizlik diye problemi var” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kutluk, Türkiye’de kimsenin çocuk onkoloji-hematoloji uzmanı olmak istemediğini de dile getirdi. Gelecekte problem olmaması için şimdiden tedbir alınması gerektiğini dile getiren Kutluk, kaygılarını, “Türkiye’de artık kimse çocuk onkoloji-hematoloji uzmanı olmak istemiyor. Devletin bu konuda tedbir alması gerekiyor. Türkiye’de çok fazla çocuk kanseri yok, yıllık ortalama 3 bin ile 4 bin vaka. Bu 3 bin ile 4 bin vakaya bakacak çocuk onkoloji-hematoloji uzmanı konusundaki açığın kapatılması konusunda tedbir alınması gerekir” şeklinde dile getirdi.
Derneğin Genel Sekreteri Prof. Dr. Burça Aydın ise dünyada çocuk kanserlerinin tedavisinin başarılı olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr Aydın, özellikle gelişmiş olan ülkelerde sağlık harcamaları daha yüksek olmasından dolayı tedavinin başarılı olduğunu söyledi. Aydın, bazı ülkelerde tedavi yüzdesinin yüzde 20’lerde olduğunu ifade ederek Türkiye’nin kanserin tedavi edilmesinde iyi bir yerde olduğunu dile getirdi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.