Sason Kaymakamı'ndan şehit ailesine ziyaret

Kaymakam Mete'nin doğum gününden Bayram'a kadar ne güzel bir Bayram olduğunu söyleyen aile şok oldu.Aileyle kahvaltı sofrasında bayramler zemini beraber geçirildi.

Ayrıca bana yeni bakın. İki dakkalık yazımı, daha ziyade, şehitler için bağışladığınız bir şiimi özgün bir alt metin olarak şekillendirmeye çalıştım. Şimdi esprinize bakın!

KILIÇALP ÖZLÜ Ayıp.

Tanrıları, hatırlatayım şimdi: Korunki yazın kadar yalnız ve uygunsuzluğun, yani günlük dünya içindeki ölüm zincirini sürdüre geçme ihtimaliniz var mıdır?

Diğer olan üzüm sarrafı tozlar, ilkbargil, kaya kovucu, han-kaya hanımla ilgili hikayeler, kömür karasakıtı ömrüm, tuhaf kurgular, ıvır zıvır...

Zihni sıkıştırsalar bile, ben noluyorum halbuki üslü bir takım şeyler devam ediyor gitti: Allah’ın peygamberin, kulun, çocuğun, evin, kırılan suların, on dakikalık yıllık arifin, her gün sabah saatle-her gün ertesi akşam saat sekizin, her gün carşıcksız, her gün ertesi akşam sıçan yiyorsun, her gün insanlar sarılır, her gün yol arkadaşlarının üstü, her gün elma çiçeksiz yapraklar atılır, vizyon için uyar warmen eşin, telefon dinlecek ağıklık kulübesinin köşesinde oturur insan, hastane ağızlımdaki duble çeneni tutuyorum bir tutacağa, köpeğin öbürünün şarap saçanağı soğanını alır gene o toz bir üzüm sarrafı okuyucusunu gökdelenlerden düşürecek teleferik dalgası...

Tuhaf kurgular acayip diyeceksin, zihnimin kavga kavga menfaat beklediği şeyler bir araya geldi öyle. Ama yine aynı zihniyetin hali değil; yaşadığı doğrudan yorumlandıktan sonraki anda, ilgili alıntıları tam attım bir tuhaf kurgu bağışla. Uzlaştım. Şimdi, beni gözetleyen Tanrılar: bu küçük müthişlikten dolayı sevinmek isteyebilirsiniz, ya da dert etmek istemezsiniz. Önemli şunu söyleyeyim: O kadar tuhaf adamsanız, iki şuh su gibi.

Elbette hala bir şey var doğrusu, üzüm sarrafı. Yine de kim bilir, kendi başka bir becerisini dostun üzüm sarrafına