Tokatta Ramazan geleneği 532 yıl sonra yeniden canlandırıldı

Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü, şehrin tarihine ışık tutan önemli bir geleneği canlandırarak Ramazan ayını özel bir atmosferde yaşatmak için önemli adımlar attı. Şehrin en kıymetli hanım sultan vakfı olan Gülbahar Hatun İmareti, 532 yıl sonra asli fonksiyonuna uygun bir şekilde yeniden hayata geçirildi.

Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü, şehrin tarihine ışık tutan önemli bir geleneği canlandırarak Ramazan ayını özel bir atmosferde yaşatmak için önemli adımlar attı. 2. Bayezid tarafından 1492 yılında annesi Gülbahar Hatun adına yaptırılan ve şehrin en kıymetli hanım sultan vakfı olan Gülbahar Hatun İmareti, 532 yıl sonra asli fonksiyonuna uygun bir şekilde yeniden hayata geçirildi. Tokatlı hayırseverlerin katkılarıyla kurulan iftar sofrası, kentin tarihine ve kültürüne uygun bir atmosferde düzenlendi. Restoran tarzında iftarını açan vatandaşlar unutulmaz bir an yaşadı. Bu özel etkinliğe yoğun ilgi gösteren Tokatlılar, Ramazan’ın eski Osmanlı dönemlerindeki atmosferini yeniden hissetme fırsatı buldu. İmarete gelen 400 kişi, bu muhteşem atmosferde bir araya gelerek iftarlarını açtı. Gülbahar Hatun İmareti’nde düzenlenen özel iftar etkinliğinde sadece yetişkinlere değil, çocuklara da unutulmaz bir deneyim yaşatıldı. Çocuklara oyuncaklar hediye edilerek, onların da Ramazan coşkusuna katılması sağlandı. Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün bu anlamlı adımı, şehrin kültürel mirasının yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması adına büyük önem taşıyor. Gülbahar Hatun İmareti’nde gerçekleştirilen bu özel etkinlik, şehirdeki Ramazan atmosferine yeni bir soluk getirirken, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.

İmaret hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklama yapan Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan, “1492 yılında 2. Bayezid tarafından annesi Gülbahar Hatun adına yaptırılan imarette bugün misafirlerimizi ağırladık. 532 yıl sonra imaret tekrar asli fonksiyonuna uygun bir şekilde görevini ifa ediyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

İftara katılan vatandaşlar ise yüzyıllar öncesindeki vakıf kültürünü yeniden yaşadıkları için mutlu olduklarını söylediler.