“Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 1000 yıllık hafıza” El sanatları sergisi Ankara’da bir alışveriş merkezinde gerçekleştirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleştirilen sergide Kastamonu, Mersin Silifke, Sivas, Elazığ, Düzce ve Bilecik illerinden gelen eserler sergilendi. Ankara’da bir alışveriş merkezinde gerçekleştirilen “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 1000 yıllık hafıza” El sanatları sergisine sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.
"20 yılda 15 bini kadın, 5 bini erkek kursiyer olmak üzere toplam 20 bin vatandaşımız sertifika almıştır"
Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Bülent Kahraman Çolakoğlu, kırsal alandan istihdama yönelik meslek ve alt mesleklerin kazandırılması, geleneksel el sanatlarının korunması ve bunları gelecek nesillere aktarılmasının önemine vurgulayarak, ”Geleneksel el sanatlarımız şanlı tarihimizden, kadim milletimizin hayatı algılayış ve yaşayış tarzından beslenen Türk milletinin ortak duygu, düşünce ve estetik anlayışını yansıtan kültürel değerler bütünümüzün önemli bileşenlerindendir. Atalarımızın, ata yurttan getirdiği öz değerlerimizle, Anadolu’nun binlerce yıllık geçmişinden gelen miras harmanlanınca ortaya kültürümüzün eşsiz el sanatları ortaya çıkmıştır. Yaşanılan coğrafyaya, o coğrafya da bulunan hammaddeye, içinde geliştiği toplumun yaşam biçimine, hepsinden önemlisi de üreten insanın zevk ve becerisine göre şekillenen el sanatları bir toplumun estetik zevkinin dışavurumudur. El sanatları güzelliğin tezahürü olmanın yanı sıra önceleri aile içinde çeşitli ihtiyaçları karşılamak amacıyla üretiliyordu. Daha sonra ticari ürün niteliği kazanınca bir geçim kaynağı olarak görülmüştür. Ekonomik bir değer kazanan el sanatları, bir sonraki adım da doğal olarak pazarlama ihtiyacı gündeme gelmiştir. Pazarlama el sanatlarının varlığını nasıl devam ettireceği konusunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu nedenle bu konuda hem bizim bakanlığımız Tarım ve Orman Bakanlığı hem Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşları ile Sivil Toplum Kuruluşları (STK), üniversiteler kafa yormaktadır. Kırsal alandan istihdama yönelik meslek ve alt meslek kazandırmak, geleneksel el sanatlarımızı korumak ve bunları gelecek nesillere aktararak yaşatmak kültürümüze katkı da bulunmak amacıyla bakanlığımız eğitim ve yayın dairesi başkanlığına bağlı olarak 6 el sanatları eğitim merkezimiz mevcuttur ve bunlar sırasıyla Bilecik, Düzce, Elazığ, Kastamonu, Mersin ve Sivas’ta faaliyetlerini aralıksız sürdürmektedir. El sanatları eğitim merkezlerimizden son 20 yılda 15 bini kadın, 5 bini erkek kursiyer olmak üzere toplam 20 bin vatandaşımız sertifika almıştır. Pek çok vatandaşlarımız edindikleri bilgi ve beceri ile bakanlığımızın da destekleriyle iş yeri açma imkanına kavuşmuştur ve geçimlerini bu şekilde temin eden pek çok vatandaşımızdan söz etmek mümkündür. Biz Türkiye Yüzyılı’nda yaptığımız her işe, bilimi ve sanatı katarak yaşanabileceğini biliyoruz ve buna inanıyoruz. Bunun için 60 yıldır eğitim faaliyetlerini devam ettiren el sanatları eğitim merkezi müdürlüklerimiz de eğitim gören 18 ila 75 yaş arasındaki kursiyerlerimizin ürettiği el emeği göz nuru eserleri Ankara’da siz değerli vatandaşlarımızın beğenisine sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ürünlerimizin tamamı el emeği göz nuru olup hiçbir ürünümüzde makine ve fabrikasyon üretim yoktur”
Elazığ El Sanatları Eğitim Merkezi Müdürü Turgay Çam, sergilenen ürünlerin tamamının el emeği olduğunu belirterek, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı anısına açmış olduğumuz ‘Bin Yıllık Hafıza’ sergimizi Ankara’da gerçekleştirdik. Buradaki tüm ürünlerimiz usta öğreticilerimizin nezaretinde, hocalarımızın nezaretinde kurslarımızda, her kursta en az 12 tane kursiyer olmak üzere, kurslarımızın marifeti ve usta öğreticilerimizin el emeğiyle üretilmektedir. Tamamen tüm ürünlerimiz el emeği göz nuru olup hiçbir ürünümüzde makine ve fabrikasyon adı altında üretim yoktur. Bugünkü sergimiz de yüzün üzerindeki kurslarımıza ait hemen hemen tüm ürünlerimizden birer tane örnek getirdik” açıklamalarında bulundu.
“Sandıklar da kalan unutulmuş ürünleri günümüze taşıyarak onları modernize ederek evlerimiz de kullanmaya çalışıyoruz”
Silifke Atatürk El Sanatları Eğitim Merkezi Yöresel Bez Dokuma Öğretmeni Zeynur İnce, eskiyen ve unutulan ürünleri gün yüzüne çıkardıklarını, yapılan ürünlerinde çok beğenildiğini belirterek şu sözleri kaydetti:
“Yöresel bez dokuma tezgahın da farklı teknikleri kullanarak sehpa örtüleri, masa örtüleri bu tarz evde kullanılacak dekoratif ürünler dokuyoruz. Eskiden unutulmuş olan, sandıklar da kalan unutulmuş ürünleri günümüze taşıyarak onları modernize ederek evlerimiz de kullanmaya çalışıyoruz. Örtünün ebadına ve kullanacağımız motife göre değişiyor, bir hafta da çıkardığımız örtülerimiz de var, üç hafta da çıkan örtülerde. Kadınlar özellikle çok beğeniyorlar. Beğenilerek kullanılıyor.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.