Uzun yol şoförlerinin güvenli bir sürüş gerçekleştirebilmelerinin pek çok faktöre bağlı olduğunu ifade eden Belgesem Operatör Yetiştirme Kursu kurucusu ve eğitmeni Okan Sezgin, uzun yol şoförlerinin özellikle yola çıkmadan ve yolda beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çekerek beslenmesine dikkat etmeyen şoförlerin konsantrasyonun daha erken dağıldığını belirtti. Sezgin, özellikle yola çıkarken ve yolculuk esnasında direksiyon sallayan uzun yol şoförlerinin yiyip içtiklerine dikkat etmesini önerdi.
Aydın’ın Efeler ilçesinde 19 branşta İş ve Tarım makineleri operatörlüğü hizmeti veren Belgesem Operatör Yetiştirme Kursunun yanı sıra bilinçli sürücüler yetiştirmek adına da çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede uzun yol şoförlerinin sürüşlerini güvenle tamamlayabilmesinin birçok faktöre bağlı olduğuna dikkat çeken kurumun kurucusu ve eğitmeni Okan Sezgin; “Güvenli sürüşte en büyük sorumluluk sürücülere aittir. Kaliteli bir uyku ve yorulmamış bir beden kadar önemli olan bir başka konuda sürücülerin beslenme tarzıdır. Çünkü gün boyunca tüketilen besinlerin ve beslenme tarzının konsantrasyon üzerinde ciddi etkileri vardır. Sabah yola çıkacak sürücülerin seyahate başlamadan önce kahvaltı etmesi yolculuğu daha güvenli bir hale getirir. Çünkü araştırmalar, kahvaltı yapanların dikkat sürelerinin ve kapasitelerinin yapmayanlara göre iki kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Yola çıkmadan önce yapılacak bir kahvaltıda peynir, yumurta, tam buğday veya çavdar ekmeği ve çiğ sebzeler yer almalıdır. Sabah kahvaltıları için taze sıkılmış meyve suları en uygun seçeneklerden biri olsa da sürücü çaydan vazgeçemiyorsa açık olmak kaydı ile çay içmeyi de tercih edebilir. Sürücü beslenmesinde ikinci önemli konu ise öğünler arasındaki zaman dilimleri ve öğün sayısıdır. Çok uzun süre aç kalınması kan şekerini hızla düşüreceğinden ötürü yorgunluk, halsizlik ve dikkat dağınıklığına neden olabilir. Öğünler arasındaki en ideal zaman aralığı üç saattir. Bu süreden sonra kan şekeri düşmeye başlayacaktır. Kan şekerini dengeleyebilmek için ana öğünler yeterli olmaz. Bu nedenle sürücüler 3 ana öğünün yanı sıra günde en az 1 ara öğün tüketmelidirler. Ara öğünlerde meyveler, süt ürünleri, yağsız tostlar ve gözlemeler, peynirli sandviçler ve kuruyemişler tercih edilebilir. Fakat şeker içeriği yoğun olan kek, pasta ve benzeri besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Çünkü bu tür besinler kan şekerini hızla yükseltip hızla düşürür ve dikkat azalması, konsantrasyon güçlüğü gibi istenmeyen durumlara sebep olurlar. Sürücülerin dikkat kapasitelerinin artması ve bu konuda süreklilik sağlanması sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarına bağlıdır” dedi.
“Kafein alımına dikkat edilmeli”
Konsantrasyon artıran besinlere ağırlık verilmesi gerektiğine de dikkat çeken Sezgin; “Tahıl ürünleri içerdikleri B vitaminleri sinir sistemi sağlığı için önemlidir. Sinir sisteminin düzgün çalışmasını sağlamak ile kalmaz aynı zamanda stresi yenmeye de yardımcı olur. Tam tahıl ekmekleri, beyaz ekmeğe nazaran daha fazla B vitamini içerir. Balıklar, zengin omega 3 içerikleri ile beyin sağlığını korur ve unutkanlığı önlerler. Dikkat süresini uzattıkları da bilinir. Haftada 2-3 kez balık tüketilmesi gereklidir. Yapılan çalışmalar kızartılmış balıkların omega 3 içeriklerinin oldukça azaldığını göstermektedir. Omega 3’ten maksimum yarar sağlamak için ızgara veya buğulama balıklar tercih edilmelidir. Fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler B ve E vitaminlerinden ve omega 3 yağ asitlerinden zengindir. Uzun süre verimli çalışma sağlamakta yararlıdır. Uzun süren yolculuklarda oldukça iyi seçeneklerdir. Turunçgiller ise zengin C vitamini içerikleri ile algılama gücünü arttırır. Meyve suları tercih edilecekse taze sıkılmış olmasına dikkat edilmelidir. Bekletilmiş meyve sularında C vitamini içeriği oldukça azalır. Sürücünün yol boyunca en yakın arkadaşları olan çay, kahve ve asitli içecekler, kafein içerikleri ile uyarıcı etki gösterirler. Konsantrasyonu arttırır ve kişinin kendini daha zinde hissetmesini sağlarlar. Fakat kafein fazla alındığında vücuttan su atılımını arttırır. Fazla su kaybı ise dikkat dağınıklığına ve halsizliğe neden olur. Ayrıca fazla çay ve kahve içmenin, stres durumunu artırdığı ve kalp atışlarının hızlanmasına neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle günlük kafein alımının 300 miligramı aşmaması önerilir. Bu rakam 4 kupa kahve veya 5-6 fincan çaya eşit gelmektedir” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.