SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fatma Elif Yıldırım, “Uzun süre güneşe maruz kalmanın, deri kanserlerinin oluşumuna ve deri yaşlanmasına neden olduğunu söyledi.
Özellikle yaz mevsiminde yüksek hava sıcaklıklarıyla birlikte güneş ışınlarında bulunan zararlı UVA ve UVB ışınlarının ciltte kızarıklık, yanık, su toplanması gibi pek çok olumsuz değişikliğe neden olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, uzun vadede ciltte kuruluk, alerjik reaksiyonlar, kırışıklıklar ve leke oluşumu gibi sonradan ortaya çıkan hasarların da oluşabileceği uyarısında bulundu. UVA ve UVB ışınlarının aynı zamanda melanom gibi çok ciddi deri kanserlerine de zemin oluşturduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yıldırım, son yıllarda cilt kanserlerinin görülme oranının arttığını ve çok genç yaşlarda bile hastalığa yakalanılabileceğini kaydetti.
"Güneşten korunmak için neler yapmalıyız"
Yaz aylarında sağlıklı bir cilt için en önemli etkenin güneşten korunmak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, güneşten korunmak için korunma yöntemleriyle ilgili önerilerini şöyle sıraladı: “Özellikle 10.00-14.00 saatleri arasında güneş ışınları yeryüzüne en dik hali ile ulaşmaktadır. Bu saatlerde güneş ışınlarına maruz kalmamalıyız. Kendi gölgenizi de takip edebilirsiniz. Kendi gölgeniz boyunuzdan kısa ise, güneş ışınları çok dik demektir. Mümkünse hafif ve uzun kollu bir gömlek, pantolon, geniş kenarlı bir şapka ve UV korumalı güneş gözlüğü kullanılması gerekmektedir. Daha etkili korunma için etiketinde ultraviyole koruma faktörü (UPF) numarası olan giysiler tercih edilmelidir. Geniş spektrumlu olduğunda güneş koruyucumuz, bizi hem derimizi yaşlandıran hem de güneş yanıklarına neden olabilen UVB ışınlarına karşı korumaktadır. Bu nedenle giysilerle örtülmemiş tüm cilde geniş spektrumlu, suya dayanıklı, SPF 30 veya daha yüksek bir güneş koruyucu uygulanmalı ve her iki saatte bir veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrar uygulanması gerekmektedir.”
“Uygun güneş kremini seçmek, marka çeşitliliği göz önüne alındığında ve kulağa karmaşık gelen aktif bileşenler nedeni ile kafa karıştırıcı olabilmektedir” diyen Opr. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama bunun için aklımızda tutabileceğimiz bazı basit kurallar var. Dikkat etmemiz gereken en önemli kural geniş spektrumlu güneş koruyucu edinmek. Ayrıca koruyucunuzun suya dayanıklı ve en az 30 koruma faktörlü olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.