Hamburger Gibi Sıkışan Hayatlar: Glass Ceiling
30 Ocak 2024, Salı 18:22Bir eğitime başlayacaksın ama başlayamıyor musun? Bir seminerde konuşma yapacaksın ama geriliyor musun? Yeni bir ise girmeden önce içinde bir korku mu oluşuyor? Önünde sürekli bir engel olduğunu düşünüyor ya da sen kendine engeller mi koyuyorsun? O zaman, Glass Ceiling yani cam tavan sendromuna merhaba de!
Cam tavan sendromu, sosyal hayatta birçok insanın sık sık karşılaştığı fakat bir isim bulamadığı ruh durumuna verilen en genel isimdir. Bu duruma, genellikle iş hayatında ikinci plana atılan ve kendini var etmeye çalışan kadınlarda oldukça sık rastlanmaktır. Kadınlar, eğitim almaya ve iş hayatında aktif olarak var olmaya başladığından beri çeşitli mobbing ve zorbalıklara uğramaktadır. Kadını eşit görmeyi reddeden erkek eğemen sistem kadını dışlamış ve bastırmıştır. Bu dışlanma ise kadınlar da duygu durum bozukluklarına yol açmıştır. Kadın yeterli olduğu alanlarda bile bir adım geride durmaya ve yetersiz hissetmeye başlamıştır.
Glass Ceiling (Cam Tavan Sendromu) Nedir?
Cam Tavan Sendromunu, bir plan yaparken ya da bir eylem içerisindeyken karşımıza çıkan ve gerçek olmayan engellerin tamamı olarak adlandırmamız mümkündür. Doktor David J. Schwartz, 1966 yılında Wall Street Journal’da yayınlanan bir deney ile cam tavan sendromunu açıklamıştır.
Deneyde, pireler zemini metal bir cam fanusun içerisine yerleştirilir. Bir süre sonra, fanusun zemini ıslatılır ve tüm pireler zıplamaya başlar. Pireler zıpladıkça üstteki cama çarpar ve yeniden metal zemine düşer. Bir süre gözlem yapıldıktan sonra cam fanus kaldırılır. Fanus kaldırılınca, pireler daha yükseğe zıplama gücüne sahip olmasına rağmen sanki bir tavan varmış gibi kısa mesafe zıplamaya devam eder. Deney sonucunda, pirelerin bir tavan olduğuna koşullanması onların gerçek güçlerini ve potansiyellerini ortaya çıkarmasına engel olduğunu ortaya çıkartmıştır.
Pirelerde yaşanan bu durum zaman zaman insanlarda da yaşanmaktadır. İnsanlar, yetiştirilme tarzları, yeteneklerini keşfedememe veya duydukları olumsuz yorumlardan dolayı kendilerini sınırlandırmaktadır. Bu nedenle kendilerini gerçekleştiremez ve aslında olmadıkları insanlara dönüşebilirler.
Kadınların Karşılaştığı Tavanlar
Cam tavan sendromu toplumsal hayatın her kesiminde yaşanan bir durumdur. Cinsiyet, ırk, din, kişisel tercihlerin önemli rol oynadığı bu sendromu, en sık yaşayan grup iş hayatında aktif rol alan kadınlardır. Ataerkil bir toplumda kadının özgürlüğü, özel yaşamı, eğitim hayatı, iş hayatı, başarıları her zaman eleştiriye açıktır. Herkes, bu konular hakkında özgürce yorum yapabileceğini düşünmektedir. Kimse, “Bu beni ilgilendiriyor mu?” diye düşünmeye tenezzül etmez. Sürekli eleştirilere maruz kalan kadın, her zaman erkek çalışanların bir adım gerisinde olmaya mahkum edilmiştir.
Durup düşündüğünüz ya da biraz araştırma yaptığınız zaman, şirketlerin genellikle erkek yöneticiler ile çalıştığını, erkek personellerin daha yüksek maaşlar aldığını görebilirsiniz. Kadınlar prestijli bir makama gelebilmek için erkeklerden çok daha fazla emek harcamak zorunda bırakılmaktadır. Hak ettikleri bir pozisyona gelebilmek için erkeklerle kıran kırana bir mücadele veren kadınlar, zaman zaman cam tavan sendromunu yaşayabiliyor. Kadınları ikinci plana atan, onları yetersiz hissettiren, hak ettikleri pozisyonu vermeyen yöneticiler ise bu durumu “bakın, kadınlar duyguları ile hareket eden canlılar bu yüzden kritik pozisyonlar için uygun değiller” bahanesi kendi lehine çevirmeye çalışıyor.
Cam tavan sendromu, erkek bireylerde de yaşanmaktadır. Erkekler, dış görünüşler, ırkları, inançları ve kişisel tercihleri yüzünden zaman zaman iş dünyasından dışlanabilmektedir. Daha çok kadınların egemen olduğu, okul öncesi öğretmenliği, kabin memurluğu, hemşirelik gibi meslekleri tercih eden erkekler “yapamayacağı” imalarıyla karşılaşabilmektedir.
Yaşadığı yerde “azınlık” kategorisinde değerlendirilen herkes, cam tavan sendromundan mustariptir. Bu sendrom kişilerde, asosyalliğe, öz güven kaybına ve mutsuzluğa sebep olmaktadır.
Cam Tavan Sendromuna Karşı Neler Yapılabilir?
Cam tavan sendromu, ne kadar reddedilirse edilsin sosyal hayatın her alanında kendini belli eden bir durumdur. Cam tavan sendromu ile karşı karşıya kaldığında ne yapacağını bilmeyen bireylerin bu konu hakkında bir farkındalık kazanması gerekmektedir. Ne tür durumların ayrımcılık ve dışlanma kapsamına girdiği ve bu durumlar ile karşı karşıya kalındığında nasıl bir yol izleneceği hakkında bilgi sahibi olmak kişilere fayda sağlamaktadır. Hadi gelin bu durum ile baş edebilmek için neler yapılabilir, birlikte bakalım.
Yurt dışında, CV’ler fotoğrafsız gönderilmektedir. Bu sayede başvuru yapanlar arasında dış görünüş önemini kaybeder. Sizlerde CV’lerinizi fotoğrafsız göndererek bir değişim başlatabilirsiniz. Kurum içerisinde, eğitimler ve seminerler düzenlenerek personellerin konu ile ilgili bilgilendirilmesi sağlanabilir. Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeyi öğrenin. Kendinize sorular yöneltin ve dürüst cevaplar verin. Adımlarınızı atarken, farklı olmaktan, ilk olmaktan ve reddedilmekten korkmayın. Sonuçta, kötü ve iyi tecrübelerin hepsi size ait ve sadece sizi ilgilendirir. Hayatınızın hiçbir alanında cesaretinizi kaybetmeyin ve tüm “cam tavanları kırın.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.