İstanbul
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Nedir Bu Cem Karacanın Göz Yaşları?

26 Ocak 2024, Cuma 17:55
Nedir Bu Cem Karacanın Göz Yaşları?

Nedir Bu Cem Karacanın Göz Yaşları?

 

Şarkıları slogan haline gelmiş, yıllarca konuşulmuş ve şarkıları yüzünden memleketinden uzaklaşmak zorunda kalmış bir sanatçı...

Anadolu Rock’ın efsanesi Cem Karaca’nın hayatını konu alan ‘’Cem Karacanın göz yaşları’’ filmi bugün vizyona girdi.

Bütün bu hayatı ve daha bilinmeyen birçok yönünü konu alan ‘’Cem Karacanın Göz Yaşları’’ filminin galasında ise, Cem Karacayı canlandıran İsmail Hacıoğlu ve Emrah Karacanın, tamirci çırağı şarkısını söyledikleri esnada, Cem Karaca'nın hologramının yansıtılması, sosyal medyada oldukça dikkat çekti.

 

Peki Cem Karacanın bu kadar göz yaşı dökmesine sebep olan neydi?

Annesi ve babası tiyatrocu olan Cem Karacanın, ona hamileyken bile tiyatro sahnelerinden asla vazgeçmeyen bir annesi vardı. Oysa babası Cem’in şarkı söylemesini asla istemedi. Sahne tozunu daha doğmadan yutan sanatçının sesi duyanları mest ediyordu.

Rock'ın Roll Cem Karacanın kanını kaynatıyordu, bir gün arkadaşlarının ısrarları üzerine Beyoğlundaki bir yerde sahne aldı, sesi ve sahne performansı o kadar beğenilmişti ki defalarca sahneye davet edildi. Hayatının ilk dönüm noktası bu sahneydi. Tam olarak şarkı söylemeye bu sahnede karar vermişti, artık hayallerinin peşinde koşacak ve hâlâ dinlediğimiz o şarkıları yapacaktı.

Aylarca bir aile lokalinde ücretsiz bir şekilde şarkı söylemeye başladı. Ancak babası kendisi tiyatrocu olmasına rağmen Cem'in şarkı söylemesini istemiyordu. Babası, Cem Karaca'nın şarkı söylediği bir sahnede onu yuhalatmıştı. Bu yaşadıkları onun için hiçbir şeydi, çünkü müzik onun hayatının bir parçasıydı artık. Genelde her şey hakkında bir lafı vardı ve bu insanlar tarafından muhalif olarak görülmesine sebep oluyordu. Her şeye mualif olmasından dolayı müzik dersinden bile kalmış ve hocaları tarafından sevilmeyen biri olmuştu.

Muhtar Cem Karaca'nın askere gitmesi ve orada duyduğu türkü sesi, hayatının en önemli dönüm noktası olmuştu. İçindeki ve müziğindeki o eksiği bulmuştu. Türküler, onun değimiyle yeniden doğmasına sebep oldu.’’ Yanlış bir coğrafyada yanlış bir lisanla yanlış bir şarkı söylemek zorunda değilim ‘’demişti. Müziğinde nasıl bir yol izleyeceğini artık biliyordu. Rock ve türküleri birleştirerek kendini bulabileceği bir müzik tarzını keşfetmişti, bu sayede Anadolu Rock'ın kurucularından oldu.

Askerden sonra, Emrah adlı plağı ile altın mikrofona katıldı, bu yarışmada ikinci olmasına rağmen birinci olan kişiden daha çok ilgi gördü. Ünü gün geçtikçe artıyordu. Apaşlar grubuyla Almanya’ya giderek kendi müziklerini anlatma çabaları, dolandırıcılıkla sonlanmıştı. Fakat Alman orkestrasının teklifi umutlarını tekrar yeşertmeye başlamıştı, alman orkestrasının teklifi ile bir plak doldurdular, böylelikle Resimdeki Göz Yaşları şarkısı Cem Karaca'nın sesiyle buluşarak bambaşka bir hava kazandı.

Cem gezdikçe, gördükçe Anadolu köylerinin ne kadar geri kaldığını keşfetti ve bu geri kalmışlığı şarkılarına taşıdı. Bu yüzden grubu ile anlaşmazlık yaşayarak yollarını ayırdı. Apaşların hemen ardından Gardaşlar grubunu kurdu. Artık daha mualif ve daha sert şarkılar yapıyordu

Dadal oğlu, Demedim mi, Acı doktor, Üryan geldim gibi şarkıları çok dikkat çekmişti.

cem Karaca'nın muhalif tavrı gittikçe artıyordu. Cem, Moğullarla birleşmişti ve Hey dergisi için konserler vermeye başlamıştı.

 Bu grupla çıkardığı Namus Belası şarkısı toplumla ilgili her şeyi anlatıyor ve her konserlerinde bu şarkıyı muhakkak çalıyorlardı. Moğolların dağılmasıyla, Dervişan grubunu kurdu fakat Cem Karaca'nın muhalif tavrı şarkılarından daha çok konuşulmaya başlamıştı. Parka ve Tamirci Çırağı şarkıları bunu daha iyi anlatıyordu.

 1970’lerin sonlarına doğru, sağ sol ayrımı yapılmış ve Cem Karaca solcular tarafından el üstünde tutulmaya başlamıştı. Konserleri full kapasite doluyor ve her şarkısında inanılmaz bir hikâye anlatma yeteneği sunuyordu. Cem’in hikâye anlatıcılığını en iyi gösterdiği şarkısı Tamirci Çırağıydı.

Yoksulluk Kader Olamaz ve 1 Mayıs plağından sonra Cemin şarkıları slogan haline gelmişti.

Almanya’ya gittikten sonra Hasret plağını yayınlayan sanatçı, ülkeye döndüğünde, 1 Mayıs plağı ile yargılandığını öğrendi.  Mahkemede yargılamaya başlayan Cem Karaca için artık karanlık günler başlamıştı. Cem sadece bir sanatçıydı ve sadece şarkı söylemişti. Türkiye’ye döndüğünde hapse atılacağını bildiği için babasının cenazesine bile katılamamıştı. Bunları takip eden talihsizliklerin yanı sıra vatandaşlıktan çıkarıldığını öğrenen Cem'in mal varlığına da el konulmuştu.

Her şeye rağmen müziğine devam etti, açtığı kaset dükkânı batmıştı. Oğlunu, eşini, annesini ve en çok da memleketini özlüyordu. İçindeki hasrete dayanamayan cem intihara bile kalkışmıştı.

Baba özlemiyle büyüyen oğlu Emrah, bir ropörtajında her gördüğü sakallıyı babası sandığını belirtmişti. Yaşadığı Almanya’da, Kendisine alman vatandaşlığı teklif edilmişti. İçinde yoğunlaşan Türkiye hasretiyle, alman vatandaşlığını reddetmişti.

Dönemin yönetimi değiştikten sonra ülkesine dönmek için yazdığı mektup olumlu sonuçlar almıştı, Cem artık ülkesine dönebilecekti.

Ülkesine geldikten sonra davasından vazgeçtiğini söyleyenler, Cem Karacaya dönek demeye başlamıştı. Bu söylemler ona güzel bir şarkı yazdırmıştı.

 ‘’Ben döneksem döndüm diye memleketime
Döndüm baba döndüm işte oh be
Ben döneksem döndüm diye memleketime
Döndüm baba döndüm işte oh be’’

 

Bütün bunlar ve daha fazlası ‘’Cem Karacanın Göz Yaşları’’ olarak vizyonda hayat buldu…

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.